Arabuluculuk ve Tahkim Hukuku

ARABULUCULUK ve TAHKİM HUKUKU

Hukuki uyuşmazlıkların çözümünde tarafların yerel mahkemelere başvurması yargıda iş yükünün artmasına ve artan iş yüküne paralel olarak da yargılama sürecinin uzamasına neden olmuştur. Yerel mahkeme faaliyetlerinin uzun sürmesi, maliyetlerinin fazlalığı gibi nedenlerin varlığı sebebiyle taraflar arasında vuku bulan uyuşmazlıkların alternatif yollar aracılığı ile çözümlenmesi gerekliliği ortaya çıkmış ve bu noktadan hareketle, günümüzde Türk Hukuk sisteminde alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinde yeni düzenlemeler yapılmıştır.

Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinde temel amaç, hukuki anlaşmazlıkların tarafların karşılıklı görüşmelerde bulunarak dostane yöntemlerle uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulması ile uyuşmazlıkların daha basit ve hızlı bir şekilde çözümlenmesinin sağlanmasıdır.

Türk Hukuku'nda uygulama alanı bulan 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinde ve özel plânda ise 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. maddesinde, iş kazası ve meslek hastalığından kaynaklanan maddî ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları ayrık olmak üzere, Kanun’a, bireysel ve toplu iş sözleşmesine dayanan işçi ve işveren alacaklarıyla tazminatlarını konu alan davalar ile işe iade talebiyle açılan davalar ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde, yine aynı Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri bağlamında, özel bir dava şartı yaratılmak suretiyle bazı istisnalar getirilmiş; son olarak 28 Temmuz 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile “73/A” maddesi eklenmiş ve bu madde ile parasal sınır olan 10.390,00-TL ve üzerindeki tüketici uyuşmazlıklarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olma şartı getirilmiştir. Diğer bir ifade ile zorunlu arabuluculuk yönünde bir adım atılmıştır.

Taraflar üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hukuki uyuşmazlık çeşitlerinde arzu etmeleri durumunda ayrıca ihtiyari arabuluculuk faaliyetinin uygulanmasını da sağlayabilmektedirler. İhtiyari arabuluculukta taraflar yargı yoluna başvurmadan önce veya yargı yoluna başvurulması akabinde arabuluculuk yolunu kullanabilmektedirler. Özetle, taraflar uyuşmazlığın her aşamasında alternatif çözüm yolu olan arabuluculuk faaliyetinden faydalanarak yıllarca sürecek hukuki uyuşmazlıkları çok kısa bir sürede daha makul maliyetlerle çözüme kavuşturabilirler.

Öte yandan uluslararası ticaret bünyesinde birtakım risklerin söz konusu olması ve uluslararası ticaretle uğraşanlar tarafından bu risklerin dikkate alınmasının gerekliliği, günümüzde ulusal ve uluslararası ticari uyuşmazlıkların çözümünde tahkim hukukundaki yasal düzenlemeler ve bunların uygulanma alanlarının kendilerince belirlenebilir olması, tahkimde hakemlerin adli makamlardan daha kısa sürede, adli hakimlere kıyasla maddi ve usul hükümlerine sıkı sıkıya bağlı olmadan karar verebilmeleri, tahkimin en çok tercih edilen alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak benimsenmesi sonucunu doğurmuştur.

Özgün Hukuk, müvekkillerinin istekleri doğrultusunda alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri konusunda her türlü hukuki desteği vermektedir. Bu kapsamda, uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülmesi, tahkim anlaşması, hakemlerin seçilmesi, sözleşme hükümlerinin hazırlanması, uyuşmazlığın çözüleceği yerin, tahkim dilinin ve tahkimin tabi olacağı hukukun seçilmesi konularında ulusal ve uluslararası tahkime ilişkin hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır.